Sakarya Büyükşehir'in kültür sanat etkinlikleri kapsamında, Filistinli şair ve yazar İbrahim Nasrallah, edebiyatseverlerle buluştu. Ofis Sanat Merkezi'nde "Filistin Direnişi ve Edebiyat" konulu bir söyleşi gerçekleştirildi. Bu etkinlikte Filistin direnişi, edebiyatın diliyle gündeme taşınarak, edebi ve kültürel bir farkındalık oluşturuldu.
Direnişin Edebiyattaki Yeri
Programın moderatörlüğünü Prof. Dr. Cengiz Tomar üstlenirken, Nasrallah konuşmasında Filistin direnişinin sadece siyasi değil, aynı zamanda kültürel ve insani boyutlarıyla da anlaşılması gerektiğini vurguladı. Şiirin, işgal altındaki bir halkın nefes alma biçimi olduğunu belirten Nasrallah, edebiyatın direnişteki yerini detaylandırdı. Nasrallah, "Eğer biz bu hikâyeleri anlatmazsak, bizi yok sayacaklar. Yazdığım her dize, her cümle 'biz buradayız' demenin bir yoludur. Sürgünü, işgali, mülteci kamplarını anlattım ama hep bir umutla çünkü edebiyat sadece acıyı değil, umutla hayatta kalmayı da anlatır. Ben Filistin’i anlatırken aslında insanlığa sesleniyorum: Adaletin, hafızanın, vicdanın diliyle" dedi.Edebiyat: Bir Mecburiyet
Nasrallah, edebiyata yönelmesinin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu ifade ederek, "Ben edebiyata bir mecburiyet olarak sarıldım. Çünkü çocukken mülteci kampında her gün gördüğüm şey, yoksulluktan ziyade hafızasızlıkla mücadeleydi. Babam, köyümüz El-Bureij’den kovulmuştu. Ben orayı hiç görmedim ama romanlarımda hep oradaydım. Ailemle yaşadıklarımızı, kaybettiklerimizi anlatmanın başka bir yolu yoktu. Edebiyat bana evimizi yeniden kurma şansı verdi; kelimelerle, cümlelerle ben hala o evde yaşıyorum" diye konuştu.