Kürdistan İşçi Partisi (PKK), lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025’te yaptığı silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısının ardından, 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde düzenlediği 12. Kongresi’nde tarihi bir karar aldı. Örgüt, eş zamanlı olarak iki farklı bölgede gerçekleştirilen toplantılarda, örgütsel yapısını feshettiğini ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırdığını resmi olarak duyurdu. Bu gelişme, Türkiye’de 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışma sürecinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
PKK 12. Kongresi’nde Neler Yaşandı?
PKK’dan yapılan yazılı açıklamada, 12. Kongre’nin, çatışmaların devam ettiği ve örgütün faaliyet alanlarında kuşatma ve ambargoların sürdüğü zorlu koşullarda toplandığı belirtildi. Güvenlik gerekçesiyle iki farklı bölgede eş zamanlı olarak düzenlenen kongreye toplam 232 delege katıldı. Kongrede, Öcalan’ın liderliği, örgütün tarihi, silahlı mücadele yöntemi ve demokratik toplum inşası gibi konular tartışıldı. Açıklamada, “PKK 12. Kongresi, Önder Apo’nun perspektifleri ışığında, örgütsel yapının feshedilmesi ve silahlı mücadele yönteminin sonlandırılması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı” ifadelerine yer verildi.Kongrenin, Öcalan’ın yönetiminde pratikleşme sürecine gireceği vurgulandı. Örgüt, alınan kararların detaylarının yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, kongrenin tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada, “Bu tarihi adımın, Türkiye’yi demokratikleştirme yolunda bir fırsata dönüşmesini bekliyoruz” dedi.Süreç Nasıl Başladı?
PKK’nın fesih kararı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te Öcalan’a yaptığı çağrıyla hız kazanan bir sürecin sonucu olarak ortaya çıktı. Bahçeli, Öcalan’ın örgütü lağvetmesi durumunda TBMM’de konuşma yapabileceğini belirtmişti. Bu çağrı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye” viz hedefiyle desteklendi. Öcalan, 27 Şubat 2025’te İmralı Cezaevi’nden yaptığı açıklamada, PKK’ya “silah bırakma ve kendini feshetme” çağrısında bulundu. Ardından, 1 Mart 2025’te PKK, ateşkes ilan ettiğini duyurdu.Silahlar Nasıl Bırakılacak?
PKK’nın silah bırakma sürecinin detayları henüz netleşmedi. Ancak, kulislerde, silahların Birleşmiş Milletler gözetiminde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde teslim edilmesi veya örgütün silahları bıraktığını beyan etmesi gibi formüller tartışılıyor. Ayrıca, örgüt üyelerinin durumu ve lider kadronun üçüncü ülkelere gitmesi gibi konuların, devlet birimleri tarafından koordine edileceği belirtiliyor.Siyasi ve Toplumsal Yansımalar
Fesih kararı, Türkiye’de ve bölgede geniş yankı uyandırdı. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, sürecin “devlet politikası” haline geldiğini ve olumlu adımların atılacağını ifade etti. DEM Parti, demokratikleşme adımları için Meclis’in sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Öte yandan, iktidar kanadı, kapsamlı düzenlemeler için örgütün fesih sonrası tutumunu izleyeceğini ve kamuoyu tepkilerini dikkate alacağını belirtti.Bundan Sonra Ne Olacak?
PKK’nın fesih ve silah bırakma kararı, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal dinamiklerini derinden etkileyebilir. Uzmanlar, sürecin başarısının, devletin atacağı demokratikleşme adımlarına ve bölgedeki güvenlik politikalarına bağlı olduğunu belirtiyor. Öcalan’ın İmralı’daki koşullarının iyileştirildiği ve kongre sürecinde dolaylı iletişim sağladığı iddiaları da tartışmaları alevlendirdi.Türkiye, bu tarihi kararın ardından, barış ve demokratikleşme yolunda yeni bir sayfa açabilir mi? Sürecin nasıl şekilleneceği, hem Ankara’nın hem de bölgedeki aktörlerin atacağı adımlara bağlı olacak.
PKK 12. Kongresi’nde Neler Yaşandı?
PKK’dan yapılan yazılı açıklamada, 12. Kongre’nin, çatışmaların devam ettiği ve örgütün faaliyet alanlarında kuşatma ve ambargoların sürdüğü zorlu koşullarda toplandığı belirtildi. Güvenlik gerekçesiyle iki farklı bölgede eş zamanlı olarak düzenlenen kongreye toplam 232 delege katıldı. Kongrede, Öcalan’ın liderliği, örgütün tarihi, silahlı mücadele yöntemi ve demokratik toplum inşası gibi konular tartışıldı. Açıklamada, “PKK 12. Kongresi, Önder Apo’nun perspektifleri ışığında, örgütsel yapının feshedilmesi ve silahlı mücadele yönteminin sonlandırılması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı” ifadelerine yer verildi.Kongrenin, Öcalan’ın yönetiminde pratikleşme sürecine gireceği vurgulandı. Örgüt, alınan kararların detaylarının yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, kongrenin tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada, “Bu tarihi adımın, Türkiye’yi demokratikleştirme yolunda bir fırsata dönüşmesini bekliyoruz” dedi.Süreç Nasıl Başladı?
PKK’nın fesih kararı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te Öcalan’a yaptığı çağrıyla hız kazanan bir sürecin sonucu olarak ortaya çıktı. Bahçeli, Öcalan’ın örgütü lağvetmesi durumunda TBMM’de konuşma yapabileceğini belirtmişti. Bu çağrı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye” viz hedefiyle desteklendi. Öcalan, 27 Şubat 2025’te İmralı Cezaevi’nden yaptığı açıklamada, PKK’ya “silah bırakma ve kendini feshetme” çağrısında bulundu. Ardından, 1 Mart 2025’te PKK, ateşkes ilan ettiğini duyurdu.Silahlar Nasıl Bırakılacak?
PKK’nın silah bırakma sürecinin detayları henüz netleşmedi. Ancak, kulislerde, silahların Birleşmiş Milletler gözetiminde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde teslim edilmesi veya örgütün silahları bıraktığını beyan etmesi gibi formüller tartışılıyor. Ayrıca, örgüt üyelerinin durumu ve lider kadronun üçüncü ülkelere gitmesi gibi konuların, devlet birimleri tarafından koordine edileceği belirtiliyor.Siyasi ve Toplumsal Yansımalar
Fesih kararı, Türkiye’de ve bölgede geniş yankı uyandırdı. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, sürecin “devlet politikası” haline geldiğini ve olumlu adımların atılacağını ifade etti. DEM Parti, demokratikleşme adımları için Meclis’in sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Öte yandan, iktidar kanadı, kapsamlı düzenlemeler için örgütün fesih sonrası tutumunu izleyeceğini ve kamuoyu tepkilerini dikkate alacağını belirtti.Bundan Sonra Ne Olacak?
PKK’nın fesih ve silah bırakma kararı, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal dinamiklerini derinden etkileyebilir. Uzmanlar, sürecin başarısının, devletin atacağı demokratikleşme adımlarına ve bölgedeki güvenlik politikalarına bağlı olduğunu belirtiyor. Öcalan’ın İmralı’daki koşullarının iyileştirildiği ve kongre sürecinde dolaylı iletişim sağladığı iddiaları da tartışmaları alevlendirdi.Türkiye, bu tarihi kararın ardından, barış ve demokratikleşme yolunda yeni bir sayfa açabilir mi? Sürecin nasıl şekilleneceği, hem Ankara’nın hem de bölgedeki aktörlerin atacağı adımlara bağlı olacak.