Etnik köken, din ve mezhep bakımından paramparça olmuş Suriye’de Alevilerin katledildiği görüntüler, insan olan herkesin yüreğini derinden yaralıyor. Organ mafyasının da devrede olması akla mantığa sığmıyor.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre, çıkan çatışmalarda 1200'ü aşkın sivil öldürüldü.
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) adlı kuruluş ise can kaybının 500'e yakın olduğunu aktarıyor.BBC, çatışmalarda kaç kişinin öldürüldüğünü bağımsız kaynaklardan doğrulanmadı.
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz, BBC Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede:
"Dünyanın gözü önünde soykırım yapılıyor. Orada bu inanca, bu soya dahil olan tüm canların yok edilmesi gibi bir durum söz konusu. Buna katliam demek hafif kalıyor."
Farklı kaynaklar ise katliamın 4000-7000 kişilere ulaştığını bildiriyor.
İster istemez neden neden diyoruz?....
Tarih boyunca din ve mezhep savaşları eksik olmamıştır.
Keşke Suriye de Laik bir Cumhuriyete sahip olabilseydi.
***
Sinan Meydan, Laiklik neden gereklidir?(12.03.2025 Cumhuriyet) başlıklı yazısında laikliğin doğuşu, din devletinin kaynağı, laik devlet ve laik hukuk, uluslaşma, insan hakları ve laiklik, eşitlik ve laiklik, din ve vicdan özgürlüğü, din devletinin sakıncalarını çok net ve güzel ifadelerle anlatmış, bu konuda mutlaka okunması gereken bir yazı. Kısa alıntılarla aşağıda vermek istedim.
****
"Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok! Etnik kökene, dine ve mezhebe dayalı bölünmüşlükten kurtulabilmek için uluslaşmaya; dinin bağnazlığa, bağnazlığın barbarlığa dönüşmemesi için de laikliğe ihtiyaç vardır."
"Laiklik; her şeyden önce bir devletin siyasal örgütlenmesinde iktidarın/devlet gücünün kaynağının “ilahi” değil “beşeri” olmasıdır; yani egemenliğin Tanrı’ya değil, insana, insanın özgür iradesine dayanmasıdır."
"Devletin egemenlik anlayışını biçimlendiren hukuktur. Laik devlet, insan aklının ve toplumsal tecrübenin eseri “çağdaş hukuku” benimsemiş devlettir. Çağdaş toplumlarda dinin hukuka kaynaklık etmesi kabul edilemez. "
Ulus” ve “ulusal egemenlik” kavramları tepeden tırnağa laik kavramlardır. Laik devlet düzeninde “ümmet” kavramının yerini “millet” kavramı alır "
"Laiklik olmadan özgür düşünce, insan hakları olmayacağı gibi bunların paydaşı durumundaki demokrasi de olmaz. “Çünkü düşünce özgürlüğü, düşündüğünü söylemek, düşündüğünü savunmak ve düşüncesini yaşama geçirmek” ancak demokratik düzenlerde söz konusudur. (Ahmet Taner Kışlalı, Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi, İstanbul, 1995)"
"Laik devlette birey, düşünce, din ve vicdan özgürlüğüne sahiptir. Laik devlette bireylerin özgür düşünmesi, bir dine inanması veya inanmaması, ibadet etmesi veya etmemesi, dini törenlerde bulunması veya bulunmaması kendi özgür iradelerine bağlıdır ve bu konudaki tutumları yurttaşlık haklarını “olumlu” veya “olumsuz” yönde etkilemez."
Din devletinin sakıncalarını sıralarsak:
1- Devlet; insanî ve dünyevi görevlerini yerine getirirken özgür olabilmesi için dinlerin etkisinden kurtulmak zorundadır.
2- Teokratik yönetim, deneyimler sonucunda terkedilmiştir.
3- Tarihte din uğruna işkenceler yapılmıştır.
4- Teokrasinin en önemli sakıncası milletleri çöküşe sürüklemesidir. Din devletinden kurtulanlar ayakta kalmayı başarmıştır.
"İşte bu nedenle yüzyılın başında Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’de LAİK bir Cumhuriyet kurdu. Egemenliğin saraydan alınıp ulusa verilmesi, dinsel hukukun yerine çağdaş hukukun benimsenmesi, akılcı, bilimsel eğitim sisteminin kurulması, kadına medeni ve siyasi hakların verilmesi, çağdaş kurumların açılması, çağdaş değerlerin benimsenmesi, düşünce, din ve vicdan özgürlüğünün anayasal güvence altına alınması ve sonuçta ümmetin ulusa, kulun bireye, tebanın yurttaşa dönüşmesi laik karakterli devrimlerle mümkün oldu.
Bugün Türkiye’de ulusal egemenliğin, ulusal birlik bütünlüğün, yurttaşların eşitliğinin, düşünce, din, vicdan ve kadın özgürlüklerinin, insan haklarının, barışın ve demokrasinin güvencesi laik Cumhuriyettir."
*****
Kurucumuz ve kurtarıcımız , dünya lideri Atatürk her yaptığı ile halkının mutluluğunu düşünüp, çağdaş bir toplum olmamız için çabaladı. Bizlerin yolunu aydınlattı. Onun ışığıyla alınan yolda asla tökezlenmez.....
Minnettarız, ruhun şadolsun......