Merhaba sevgili okurlar,
Bugün sizlere son günlerde yaşadıklarımızdan bahsedeceğim. Aslında bunlar biliniyor; sosyal medyayı izliyor, yazılı ve görsel olarak görüyor, görüyor. Ama ne yazık ki, millet olarak hiçbir ders yok
Biraz vurdumduymaz bir milletiz. Tabiri caizse, "Kervan yolda düzülür" der, yolumuza devam e
ederiz. Ama herkesin özellikleri ki bu böyle olmaz.
Siyasetçiler, çok iyi bir toplum analizcisidir. Zaten siyasetin temeli, topluma kendini iyi anlatmak ve toplumu iyi tanımaktır. Onlar da bizi çok iyi tanıyor, ne olasılıkları biliyor ve ona göre, ona göre damardan giriyor.
Bu yüzden artık hep birlikte uyanmamız gerekiyor. Ancak yanlış anlaşılmasın burada "uyanmak" derken birilerine karşı cephe almak kast edilemiyor. Vatanını en çok seven insan, işleri en iyi yapandır!
Eğer herkesin yaptığı işi layıkıyla yerine getirirse, sonunda bir gün doğal bir felaket yaşandığında büyük acılar çekmeyiz.
Daha dün, ikinci yılını andık büyük deprem. Kimi kader der, kimi "takdir-i ilahi" diyerek kabul edilir. Ama emin olun ki, yaşanan felaketlerde en büyük ihmaldir! Eğer bir müteahhit, binanın demirinden, çimentosundan, zemininden kaçarsa, sonuç hüsran ol
Bilim insanları, sürekli olarak fay hatları üzerinde kurulu olduğunu ve önümüzde büyük depremler yaşanacağını söylüyor. Merkezi hükümet ve yerel yönetimler, siyasi çekişmeleri bir kenara bırakıp el ele vermeli ve vatandaşın güveni içinde yaşayabileceği sağlam yapılar üretmelidir. Çünkü bu, siyasetçilerin aslı görevlerinden biridir. Onlar, toplumun ulaşımını, sistemlerini, eğitimini ve saglıgını, sağlamak için vardır ve bu vaatlerle yönetime gelirler.
Siyaset, uzun soluklu bir koşuya benzer. Bir Bayrak yarışıdır. bugün biri ipi göğüsler, bayragı taşır, günü gelince diğer yarışmacıya devreder.
"İnsanlar , kalıcı koltuk, ve nimetler geçicidir"
Önümüzdeki günlere bakmamız, gerçekten uyan mamız gerek.
"Devlet ev gibidir, siyasiler kıracı, millet ise mülk sahibidir"
Uyursan ölürsün!
Hayrettin bulut
