Dün gece oynanan Paok maçında Mauro İcardi, Galatasaray'ın mevcut adıyla Rams Park'taki 700. golünü kaydetti. 600. gol de aynı şekilde Arjantinliden gelmişti. Siz de farkında mısınız bilmiyorum ama Mauro Emmanuel İcardi Rivero Sarı Kırmızılı camia için bambaşka biri haline geldi.
İtalya'nın moda ikonu şehri Milano'nun aynı evi paylaşan iki takımı. Milan ve İnter. Ve bu iki kulübün dünyaca ünlü taraftar grupları Curva Sud, ve Curva Nord. Hikayeye neden buradan başladım, birazdan daha iyi anlayacaksınız.
Dünyanın belki de en başarılı, en iyi yıldızlarını adeta bir cevher gibi işleyip piyasaya süren altyapısı. Barcelona'nın La Masia altyapısı. 15 yaşındakyen ülkesinin Vecindario diye bir takımının altyapısından bu altyapıya geliyor İcardi.
Barcelona'da alt yaş kategorilerinde 3 sene kadar oynadıktan sonra çizme macerası başlıyor ve Sampdoria'nın yolunu tutuyor. İşte tam burada, Sampdoria'da forma giydiği sıralarda hayatına bir kadın giriyor Mauro'nun. O zamanlar hem Arjantin'de, hem İtalya'da bomba etkisi yaratan, gazetelerde manşetten düşmeyen bir kadın.
Bu kadını zaten hepiniz tanıyorsunuz, İcardi'nin Sampdoria'dan takım arkadaşı, bir başka Arjantinli Maxi Lopez'in karısı ve 3 çocuğunun annesi Wanda Nara. Bu üçlü ilk başlarda sadece iyi bir arkadaş olsa da bu yasak ilişki Maxi Lopez - Wanda Nara çiftinin bir yat tatiline arkadaşları İcardi'yi de çağırması ile başlıyor. Bu tatil sırasında ikili yakınlaşmaya başlıyor. Gazetelerde sıklıkla yer almasının ardından kariyeri ve psikolojisi serbest düşüşe geçen Maxi Lopez'den boşanıp İcardi ile evleniyor Wanda Nara.
Güney Amerika'da ve tabii ki Arjantin'de futbol adeta bir din gibidir, ve Diego Armando Maradona da Arjantinliler için bir tanrı gibidir. Ve işte o tanrı, İcardi için "hainler hakkında konuşmam." diyordu. Maxi Lopez'in de Messi'nin yakın arkadaşı olması dolayısıyla Mauro için Arjantin Milli takımı kapısı da kapanıyor. Bir kadın için tüm bunlardan vazgeçmeye değer miydi? Olayların bu raddeye gelebileceğini İcardi biliyor muydu?
Tüm bu olayların ardından Maxi Lopez ile aynı takımda kalmayıp İtalya'nın en büyük kulüplerinden İnter'in yolunu tutuyor İcardi. Ben de oyuncuyu İnter'e transfer olduğu dönem olan 2013 senesinde izlemeye başlamış biri olarak gerçekten de çok üst seviye bir golcü olduğunu daha da büyüyeceğini düşünüyordum.
O zamanlar parlak döneminden pek eser kalmayan İnter'in açık ara en göze çarpan yıldızıydı İcardi. Nerazzuri'nin 9 numarası ve kaptanı haline gelen Mauro İcardi için işler çok çok iyi giderken bu gidişatı tam tersine çevirecek bir olay yaşandı.
İtalya'daki futbol taraftar grupları gerçekten biraz acımasız. Bu hemen hemen her takım için böyle. Kendi oyuncularına ırkçı tezahüratta bulunan mı dersin. 25 yıl Milan formasını terletmiş, Kırmızı Siyah formayla dile kolay tam 887 Maça çıkmış İtalyan futbol efsanesi Paolo Maldini'yi kariyerinin veda maçında nasıl uğurladıklarını mı dersin. İşte böyle bir taraftar iklimine sahip bir ülkede İcardi gibi genç ve efsane olabilmesi için önünde çok uzun yılları olan bir oyuncuya ne kadar tahammül ederler, tahmin edebilirsiniz.
Yazımın başında bahsettiğim İnter'in ateşli taraftar grubu Curva Nord ile İcardi'nin takışması, kariyerini ve hayatını etkileyen bir başka etken aslında. 3-1 mağlubiyet ile sonuçlanan Sassuolo maçından sonra taraftarın kendisini çağırmasıyla tribünlere giden İcardi'den bir çocuk formasını ister. Mauro İcardi de formasını çıkarıp çocuğa doğru fırlatır, ancak Curva Nord liderlerinden biri, o çocuğun elinden formayı alır ve İcardi'ye geri fırlatır. O anda İcardi ve taraftar arasında sözlü tartışma başlar ve yıldız golcünün, bu taraftara hakaret ettiği ve hatta küfür ettiği rivayet edilir. Taraftar gruplarının ağırlığını daha iyi anlatmak için şunu da belirtmekte fayda var, bu olay sonrasında soyunma odasında İnterli oyuncular İcardi'yi bu yaptığından dolayı takdir ediyorlar zira gerçekten kimse böyle bir şeye cesaret edemiyor.
İşte bu olay, bir daha geri dönülemeyecek bir düşmanlığın fitilini ateşliyor. Daha henüz 23 yaşındayken yazdığı otobiyografisinde de Curva Nord için "Arjantin'den 100 tane kiralık katil getireceğim" cümlelerinin ardından ortalık bir hayli karışıyor. Curva Nord ise buna maçlarda astığı pankartlar ile karşılık veriyor. "23 yaşında bir çocuksun ve otobiyografi yazıyorsun. Sen bir palyaçosun. Biz Milanlı değiliz, akıllı ol. Kaptanımız değilsin. Senden bir b*k olmaz."
Hatta bunlar da yetmiyor, İcardi'nin evinin önüne kocaman bir pankart asıyorlar. Pankartta ise "Biz buradayız, senin Arjantinliler nerede?" yazıyordu.
İtalya'daki bu savaşın İcardi'nin özür dilemesine rağmen geri dönülemez bir raddeye gelmesinin ardından 2019 yılında yıldız golcü Fransız başkenti PSG'nin yolunu tuttu.
PSG macerası iyi başladı gibi gözükse de takımda başka yıldız oyuncuların olması, Paris kariyerinin büyük bölümünün pandemi dönemine denk gelmesi, dolayısıyla taraftarsız oynanması, Arjantinli'nin performansını biraz aşağı çekti. E sonra takıma Messi geldi o oldu bu oldu derken bir kez daha istenmeyen adam oluvermişti.
İcardi'nin aslında ihtiyacı olan şey belliydi. İcardi'nin ihtiyacı olan şey kendisinin olduğu gibi kabullenilmesiydi. İcardi'nin istediği şey sahada kafasını kaldırıp tribünlere baktığında tutkuyla yanıp tutuşan, uğruna 50,000 kişinin hep bir ağızdan şarkılar söylemesiydi.
Objektif bir gözle baktığımızda da böyle bir ortamı olsa olsa Türk taraftarında bulabilirdi. İlk olarak kiralık olarak Galatasaray'a geldi İcardi. Polemikli ilişkisi, sivri karakteri, ucu bucağı olmayan golcülük becerisi, saçının rengi bile çok büyük ses getirdi Türkiye'de. Bu kadar göz önünde olmaktan hoşlanan bir çift için ideal bir şehirdi İstanbul.
Kiralık olarak geldiği ilk sezonda 26 maçta 23 gol 8 asist yaparak destansı denilebilecek bir Süper Lig şampiyonluğu kazandı. Hatta ilk geldiğinde bir süre oynamaması, Arjantin'e gitmesinden dolayı şüpheyle yaklaşıldı. Ancak sonra kalitesini hepimizin gözüne gözüne soktu Arjantinli. Bu konuda Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk'a bir parantez açmak lazım. Hem oyuncusuna güvendi, hem oyuncusunun güvenini kazandı. Mükemmel bir iletişim becerisi örneği göstererek Fenerbahçe derbisinde yedek bırakmasına rağmen motivasyonunu üst seviyede tutmayı başardı.
Cimbom'daki ikinci sezonunda bonservisi de alındı İcardi'nin. Galatasaraylı olmayan birçok taraftar, biraz da 'çekememezliğin' etkisiyle, "İcardi sadece geçen sezon iyiydi bu sezon patlayacak, çünkü disiplinsiz bir oyuncu." diyordu. Sezon sonunda 47 maçta 32 gol 12 asistle oynayıp bir lig şampiyonluğu daha kazanınca konuşan herkesi oynadığı oyunla susturmuştu. Dün akşam da Galatasaray formasıyla, kolunda pazubandıyla taraftar nezdinde efsane kademesine yükseldiğini tüm Türkiye'ye hissettirdi.
inişler çıkışlar, hayatına giren ve çıkan insanlar. Bir ulusun istenmeyen adamı, Koskoca bir kulübün dünyaca ünlü taraftar grubunun kanlı bıçaklısı, Başka bir kulübün taraftarının "Söylenmedi hiç sana layık düşler benden önce." diye haykırıp bağrına bastığı sevgilisi. Bayanlar baylar... Karşınızda Mauro Emmanuel İcardi Rivero...
Noyan Kurul