Balıkesir’de bir şeyler değişiyor. Sessiz sedasız değil, açık ve net bir şekilde…
Bu değişimin öncüsü ise Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Daire Başkanı Mutlu Tanrıkulu.
Açık konuşalım:
Bu şehirde gazetecilik uzun süredir ayaklar altındaydı. Gerçek gazeteciler kenara itildi, sosyal medyada sahte hesaplarla boy gösteren, “bir sayfa açtım” deyip millete posta koyanlar sahnede başrolü kaptı. Ellerinde ne belge var, ne kurum, ne vergi kaydı, ne de meslek odası üyeliği…
Ama iş “haberini yaparım, ama…” diyerek dolaylı yoldan para istemeye gelince, maşallah hepsi usta!
İşte bu kirli düzeni görüp “Artık yeter!” diyen bir isim çıktı ortaya:
Mutlu Tanrıkulu. Daha ilk günden tavrını koydu:
“Gazeteciliği bilenle yol yürürüm. Mesleği sömürenle işim olmaz.”
Helal olsun!
Artık bu şehirde herkes yerini bilecek. Gerçek gazeteciyle, sosyal medya fırsatçıları arasında kalın bir çizgi çekilecek. Çünkü belediyenin kapısı, sadece işini hakkıyla yapan, kurumsal kimliği olan, vergisini ödeyen, istihdam sağlayan ve Basın İlan Kurumu kurallarına uyan basın kuruluşlarına açık.
Diğerlerine ise kusura bakmasınlar, devran değişti!
Bu duruş kolay mı?
Asla.
Rahatsız olanlar çok. “Niye bize destek vermedi?” diye veryansın edenler eksik olmuyor. Ama mesele şu: Gazeteci misiniz ki destek bekliyorsunuz? Gazetecilik sadece klavye başında yazı yazmak değil; sorumluluk almak, meslek etiğine bağlı kalmak demek.
Emek yoksa, etik yoksa, destek istemek de yersiz.
Tanrıkulu’nun bu net tavrı, sadece basın camiasına değil, tüm Balıkesir’e iyilik yapıyor.
Çünkü artık kamuoyuna şantajla değil, gerçek gazetecilikle bilgi ulaşacak. Üstelik bu duruş yalnız değil. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın da ekibinin ve bu ilkeli yaklaşımın arkasında dimdik duruyor.
İşte biz böyle bir belediye yönetimi görmek istiyoruz!
Yıllardır bu şehirde gazeteciliğin içini boşaltanlara inat, bugün gerçek emek verenler nefes alıyor. Gazetecilik, rant kapısı olmaktan çıkıp yeniden onurlu bir meslek haline geliyor.
Buradan tüm meslektaşlarıma sesleniyorum:
Bu duruşa sahip çıkalım. Eğer bizler bu değişimi desteklemezsek, yarın yine aynı sahtekârlar sahneye çıkar.
Herkes üzerine düşeni yapmalı, gazeteci gibi davranmalı.
Çünkü artık yalancı, şantajcı ve fırsatçıyla aynı kefede olmayacağız!